Eşimin arkadaşı Özlem 32 yaşında başörtülü ama eve nadiren giren bir kadın. Onunla çıkacağımı hiç düşünmemiştim. Bir gün eşimle onun evinde çay içiyorduk. Röportajlardan bahsettiğimizde zaman geçiyor. Ayağa kalktığımızda Özlem gelmeye çalıştığında yanlışlıkla eteğine bastım ve eteği yere düştü. (Eşim ceketini giydiği sırada Özlem’in kocası kapının yanındaki ayakkabı kuyruğuna gidiyordu). Hayatımın en ilginç görüntüsü benim için salaş dediğim Özlem’in beyaz bir tanga giymesi ve kemeri olabildiğince kalçalarının arasına almasıydı. Ama sanırım kasıtsız hareketten hoşlanmadı, gözlerimin içine baktı ve “Karını yeterince kızdırmadın mı?” dedi. diye fısıldadı bana.
Bu sahne bana o kadar belirsiz geldi ki Özl’le sevişmek için her şeyi yapmak zorunda kaldım. Sonraki birkaç gün hiçbir şey olmadı ama yanıyordum. Her gece karımı bu gazla boğuyorum. Eşi şaşırdı ama çok şikayet edeceğini sanmıyorum. İlerleyen günlerde eşim beni aradı ve ‘Musluk bozuk, eşi işte, git bak’ dedi. dedi. Devam ettim ama bana teşekkür etti. Her neyse, çantamı topladım ve doğruca Özlem’in evine gittim. Özlem kapıyı açtı ve gözlerinde bir gülümsemeyle “Hoş geldiniz” dedi. dedi. “Teşekkür ederim.” dedim ve girdim. Bana, “Banyo biraz dağınık, sen otur ben temizlerim” dedi. dedi ve gitti. Uzun süre gelmeyince evi ziyaret bahanesiyle banyo kapısına gelip içeriye baktım. Gördüğüm, Özlem temizlik yapacağına banyoyu dağıtmış, rengarenk külotunu ve sütyenini sağa sola fırlatmış…
Benim: “Hazır mı?” “Hadi, hadi!” dediğimde şok oldu. dedi. Banyoya gittim ve hemen işe koyuldum. Eğildim, aleti aldım ve tamir etmeye başladım. Musluğu çıkardım, “Mühür kırılmış, hemen değiştirelim.” Söyledim. “Mühür kırılmış, önce sıkın!” dedi. Anlamadığımı söylediğimde bacaklarını açtı ve bana amını gösterdi. Bunun yanlış olduğunu, karımın erkek arkadaşı olduğunu filan anlattım ama amacım her zaman dümende olmak ve onun beni istediğinden emin olmaktı. Birden bana baktı ve “eteğime bastığın günden beri aptalım” dedi. dedi ve dudaklarımı yaladı. “Günah benden gitti.” Dedim ve kollarımı beline dolayarak çamaşır makinesine koydum ve bacaklarının arasında yuvarladım. Ben külotunun içinden amını yalarken Özlem inledi ve aynı zamanda başımı amına bastırdı…
Tulumumu çıkarıp soyundum. Külotumu indirdim ve aletimi ovuşturdum. Birden gözleri büyüdü. Bana dedi ki: Yavaşla hayvan! Dediğini duydum ama dikkat etmiyordum, bir ileri bir geri gidiyordum. 15-20 dakika sonra gelirdim, “Girdi mi, çıktı mı?” Diye sordum. Aldığım cevap “Bu sevinci reddetmeyeceğim!” oldu. Dedi ve tüm gücüyle bana sarıldı ve beni içeri aldı. O kadar dolu olmalıydım ki, spermim yan tarafa döküldü ve çamaşır makinesi kapağının her yerine bulaştı. Bana ‘uzun süredir seks yapmadığını’ söyledi ve dudaklarımı yaladı. Sevişirken penisim tekrar harekete geçti, “Kıçını yedin mi?” Diye sordum. Kocasının bir kez denediğini ama işe yaramadığını söyledi…
Tabi duydum, durayım mı? Hemen dileğimi çevirip makineye attım. Kapağına bulaşan meni parmağımla alıp kıçındaki deliğe sürdüm ve birden içim açıldı. Acıyor dediğimde, her şeyi yavaşça göğsüne koydum. Sonra birden gaza bastığımda Özlem sevindi. Yaklaşık 10 dakika sonra büyük bir zevkle spermlerimi Özlem’in sıkı poposuna boşalttım.
Günümüzde hala fırsat buldukça buluşuyoruz…
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.