Karım yokken kızımı beceriyorum

Karım yokken kızımı beceriyorum

Merhaba ben 41 yaşındayım, eşim Gülizar 38 yaşında. Açık tenli sarışın olan eşim güzel ve çekicidir. Kendini önemser, hiçbir şeyi umursamaz. Cem ve Sin adında iki çocuğumuz var. İstanbul’da reklam ve afiş çalışmaları yapan özel bir işyerim var. 21 yaşındaki oğlumuz Cem ile 18 yaşındaki kızımız Sinem anlaşamayıp sık sık kavga edince Cem ve dedeyi Konya’ya gönderdik. Okula başlayan Sinem kızımız bizimle okuyor. Notları iyi ama birlikte olduklarında fırtınalar estiriyorlar. İkisini ayırmak için bir çözüm bulduk. İşimden dolayı gidemediğim için eşim Gülizar oğlumuz Cem’i başı döndüğü için iki üç haftada bir ziyaret ediyor. Anne babasını ve Cem’i üç beş gün gördükten sonra geri döndü ve dileği kabul oldu. Eşim sabah kalkıp herhangi bir plan yapmadan Konya’ya gitmek istediğini söyledi. Yine Cem’i özlediğini söyleyebilirim. Bak ve git dedi. Kahvaltıdan sonra eşimi terminale götürdüm ve uçağa bindirdim. İş yerime döndüğümde kızım Sinem geldi aklıma. Okuldaydı ve annesinin Konya’ya gittiğini bilmiyordu. O gece okulda son zamanlarda gözüme çarpan ve her geçen gün daha da güzelleşen Sinem’i düşündüm. Eve geldiğimde Sin’e annen yokken sen evin kadınısın gel yemek yapalım dedim. İnlemeye çalıştığında, “Yaaaa” deyin, gaz verin ve kalbini okşayın; Annen ne derse desin bu evin kraliçesi ama o yokken bu evin bir kadına, bir kraliçeye ihtiyacı var, değil mi? “Bak, etrafta başka kraliçe görüyor musun?” dedim. Tamam ama şimdi çok açım, yapacak bir şey yok, dedi, dışarı çıkmaya hazırım. Sen kraliçesin dedim, tamam hanımefendi ne istediğinizi söyleyin. Eşime deyince bir şey dememi beklemeden gözlerimin içine baktı, sen bu evin hanımısın ve ben o evin hanımına karım derim. Şimdi bana ne yiyeceğimi söyle, dedim. Bunları konuştuktan sonra en hızlı dönerin geleceğine karar verdik ve sipariş verdik. Gelir gelmez çok acıkmıştık, bu yüzden mutfak masasının üzerindeki paketleri açtık ve orada yedik. Sinem masayı temizlerken ben de kalkıp salona gittim. Sin’in yanından geçerken elimin tersiyle yan tarafına hafifçe vurdum ve ‘kadın, iki kahve yapıp birlikte içelim’ dedim. “Tamam siz gidin ben alıp yapayım” dedi. Salona geçip televizyonu açtım. Kanalları dolaştım ve magazin programı olan bir kanalda durdum. Bir süre sonra Sinem elinde bir fincan kahveyle geldi. Tepsiyi bana uzattı, başını salladı ve “Al kocacığım. Teşekkür edip kahveyi içtikten sonra gel yanıma otur beraber içelim dedim. Kahvelerimizi içerken bir yandan da magazin şovunun yıldızlarından bahsetmeye başladık. Ne zaman Sin’i övsem ve onun güzelliğinden bahsetsem. Sinem kıyafetleri sever, onları giysen daha iyi olur dedim. Programdaki kızın saçını beğendi ben de saçını okşadım ve onun gibi bir kuaföre gitsen iyi olur dedim. Birinin makyajı ağır geldi hemen makyajsız daha güzelsin dedim. Yüzüme en masum ifadeyle baktı ve “Ben güzelim değil mi?” dedi. Karıcığım senin eline su dökemez dedim, güldük. Ama istersen yarın seni kuaföre götüreyim saçını ve makyajını yapayım dedim. Çok mutlu oldu ve bana sarıldı. Kahveler hazır, biraz tv izledik, sonra biraz meyve yedik ve yattık. Sinem kanepede uyumaya başladı. Biraz bekledim gözlerini kapattım yatalım dedim kolundan tutup odamıza taşıyıp yatırdım. Pamuklu bir tişört ve pamuklu kapriler giymişti. Salona geri döndüm ve televizyonu kapattım. Sonra tüm kıyafetlerimi çıkardım ve odaya gittim. Yavaşça yatağa uzandım ve beklemeye başladım. Sırtı bana dönük şekilde yan yatmış olan Sin’e arkamdan sarıldım. Kalbi gümbür gümbür atıyordu, uyuyormuş gibi yaptı. Sırtını, kollarını, bacaklarını ve uzun saçlarını okşadım. Sonra yavaşça kaprislerini tetikledim. Biraz ağlarsan güzel karım yarın seni kuaföre götürüp saçını ve makyajını yapacağım. Sesini kestim ve saçını kurutacağım dedim. Onu yatırdım ve tişörtümün altında bir süre göğsünü okşadım. Gömleğini çıkarıp fırlatırken yine iç çekti, ben de güzel karımı kuaföre götürüp en güzel kıyafetleri alacağım. Güzel karım isterse topuklu ayakkabı alırım dedim. Uyuyor gibi görünüyordu. Oda benim gibi boştu ve artık rahat rahat ütüledim. Ceviz büyüklüğündeki göğüslerinden göbeğine ve amına kadar yaladım. ŞimdiSevinç fısıltıları vardı, ağlama yoktu. Bacaklarını ayırdım ve yakasının dudaklarını öpüp yaladım ve dilimi yakasının derinliklerine kaydırdım. Belli ki eğleniyordu. Bu güzel küçük delik açıktı ve girmemi bekliyordu. Çok fazla beklemenizi istemiyorum. Hemen prezervatif taktım. Amının giriş kısmına ağır bir şekilde tükürdüm ve yavaşça içeri girip çıkmaya başladım. Hız daha hızlı ve daha hızlıydı ve tüm sikimi verdim. Akan su tarafından vuruldum. Sinem’in yanına uzanırken çarşafta kan gördüm. Sinem’i banyoya götürdüm ve duş almasını söyledim. Kanlı çarşafı ve şilteyi çamaşır makinesine atıp yıkadım. Ben duş alırken Sinem hala yıkanıyordu. Boynundan öptüm ve bu bizim sırrımız olsun dedim. Kafasıyla söyledi. O günden sonra eşim Konya’ya her gittiğinde Sinem’de beraberdik.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın