Merhaba, adım Sevda ve Ankara’da yaşıyorum. Bir bankada çalışıyorum ve günlük hayatım genellikle iş ve ev arasında geçiyor. Açıkçası ailemle yaşamanın bazı dezavantajları da var. Ankara’da pek çok akrabamız var ve zaman zaman bir araya gelerek keyifli vakit geçiriyoruz. Ancak yine de bazen yalnız yaşamanın daha iyi olabileceğini düşünüyorum.
Ben tipik bir Türk kadınıyım, esmer tenli, iri memeli ve iri popolu, kilolu olmasam da fiziksel olarak kendime güvenim tam. Hem seks hayatımda hem de diğer her alanda kendime güvenirim. Şu ana kadar yalnızca iki erkekle çıktım ve sadece bir kez anal ilişki deneyimim oldu. Tabii ki seks konusunda birçok deneyimim var ve bu da benim özgüvenimi artırıyor.
Çalıştığım bankanın hemen karşısında birçok cafe ve restoran bulunuyor. Öğle yemeği aralarında ya da iş çıkışlarında evde yemek yemek istemediğimde genellikle bu mekanlara gidiyorum. Yaklaşık bir senedir burada çalışıyorum ve favori bir balık lokantası keşfettim. Daha önceki ziyaretlerimde çalışanlar ve patron bizi tanımaya başladı ve her zaman kaliteli bir hizmet alıyoruz. Gerçekten hoş bir mekan olduğunu söyleyebilirim. Bu arada garsonlardan biri dikkatimi çekti, dükkan sahibinin büyük oğlu. Kilolu biri olsa da kendine özgü bir çekiciliği vardı. Yeşil gözlü, iri dudaklı ve hafif sakallı biriydi. Her zaman güler yüzü ve bana özel bakışlarıyla dikkatimi çekiyordu. Ancak ne ben ne de o herhangi bir yakınlaşma içinde değildik. Muhtemelen ben kapanık biri olduğum için ve kendini cazip bulmadığı için resmi konuşmalar dışında pek iletişim kurmuyorduk. Ama aramızda bir çekim olduğunu hissetmek tuhaftı…
Bir gün iş çıkışında annemin evde olmadığı bir zamanda yine o lokantaya gittim. Yemeklerimizi sipariş ettikten sonra kasadaki adam yine oradaydı ve gizlice gözlerini üzerimde hissediyordum. Hava gerçekten soğuktu ve dışarısı buz gibiydi. Dolmuş bekledim ama bir türlü durmadı, yaklaşık 25 dakika bekledim. Taksiler de doluydu ve trafik yoğundu. Sinirlendim ve tekrar lokantaya geri döndüm. Yine o kasada oturuyordu. Durumu açıklamak için “Şehirde araç yok gibi!” dedim. O gülerek “Evet, biliyorum. Eğer izin verirseniz sizi bırakabilirim. Geçen hafta lastiklerimi değiştirdim ve arabamda başka bir işim yok. Zaten dışarı çıkmayı düşünüyordum!” dedi. Hesaplardan sonra arabasına bindik ve yola çıktık. Ancak, yaşayacağım olayları hiç düşünmemiştim.
Yola çıktık ve bir süre sonra trafik tıkandı. Konuşmuyorduk ve hava kararmıştı. Korkmuyordum, ama içim içimi yiyordu. O da bunu fark etmiş olacak ki “Korkmanıza gerek yok, rahat olun lütfen. Sanki iki arkadaş gibiyiz!” dedi ve ben gülümsedim. Birilerini aradı ve yolların kapandığını, eve en yakın alternatif rotayı sordu. Bir arkadaşı tarifi verdi ve oraya doğru ilerlemeye başladık. Ancak arabamız çamura saplandı. Akşamın karanlığında ne başka bir araç ne de birisi vardı etrafta. İçimden “Tanrım, yabancı birinin arabasına binersem başıma ne gelecek?” diye düşündüm. Ve sonra arabaya tekrar bindik. Bu sefer de arkadaşını aradı ve durumu anlattı, yardım için gelmelerini söyledi. Bana da defalarca özür diledi. Ben de “Siz ne yapabilirdiniz ki? Hava koşulları kötü!” dedim.
Arabanın içinde sessizce beklemeye başladık. Orada hiçbir araç yoktu ve sessiz bir ortamdı. Nefes alışverişleri, kilo nedeniyle hızlı bir şekildeyken daha da hızlanmış gibi hissediyordum. Göz göze geldik ve tam o anda “Gerçekten hoş bir kadınsınız, bunu söylemeden edemem!” dedi. Utandım ve “Siz de hoşsunuz!” dedim. “Söylediğiniz için teşekkür ederim!” diye cevapladı. Bakışmalarımızla birbirimize olan ilgimiz açığa çıktı ve birden “Aslında burada yapabileceğimiz bir şeyler var.” diye düşündüm…
Size anlatamam, normalde cinsel anlamda bile çok çekingenimdir, ama o an kendimi bir kadın gibi hissettim, erkeği baştan çıkarması gereken bir dişi gibi ve gözlerimi adamın yüzüne diktim, böyle etkileyici bakışlar vardır ya. Adamın elindeki sigara külü heyecandan gömleğine düşünce irkildi. Ben de, “Ayy bir şey oldu mu?” diye sıçrayıp elimi gömleğine götürünce, film koptu, nefes alıp verişi iyice arttı. Ben de kendimi bırakıverdim ve yapıştım dudaklarına…
Aman Tanrım, o nasıl bir öpüşmedir! Adam resmen dudaklarımı dudaklarıyla öpüyor gibiydi. Sanki yıllardır öpüşmemişti. Bir anda çekildim ve “Ne yapıyorum ben ya, ben bu olamam, böyle biri değilim!” dediğimde, “Ben nasıl birisin biliyorum, bir senedir gözlemliyorum, hoş sessiz ve iyi bir kızsın, seni arzuluyorum hep, hoşlanıyorum senden, devam et ne olur!” dedi. Biraz yüzüne baktıktan sonra tekrar dudaklarına yapıştım. Sürücü koltuğunda tamamen yer kaplamıştı zaten göbeği. Montumu çıkarıp arkaya attım, saçlarımı açtım ve üstümdeki tek parça uzun kışlık elbisemi bir anda çıkardım. Onun hafif inlemeleri ve zevkten mest oluşuyla daha da arzulu bir hâl aldım. Tayt ve sütyenle kucağına oturdum. Siki dikmişti, hissediyordum. Kulağına, “İndir pantolonunu!” dedim ve anında indirdi. Gömleğinin düğmelerini de tek tek çözdüm. İçindeki atletini öpüşerek çıkarıp arkaya attım. Bende sütyen ve külot, onda sadece külot kalmıştı. İnanamıyordum, ama dur diyemiyordum, kendime de ona da…
Koltuğumu arkaya yatırdı, düz bir hâle getirdi ve ben uzandım, zaten ufaktım. Öpüşürken göbeğimden aşağı inmeye başladığında çıldırmıştım. Dile kolay, bir seneden fazladır sevişmemiş, ilişkiye girmemiştim. Öyle bir yalamaya başladı ki vajinamı, içini ve dışını vakumluyordu. “Çok lezzetli, harika, muhteşem!” falan diyordu, beni deli ediyordu. Durmaksızın nefessiz kalmak üzere vajinamı yaladı ve saçlarımı çekerek beni orgazm etti.
Tekrar öpüşmeye başladık. Bu sırada o geri koltuğuna çekildi, o göbeğinin altındaki kocaman penisine resmen saldırdım. Öyle bir emdim ki, ben emerken o, “Ohhh, isteyerek, azgın bir şekilde hissediyorum, öleceğim zevkten, ohhhhh!” diyordu. 10-15 dakika durmaksızın onu emdim. “Geliyorum!” dediği anda hepsini yuttum. Ama daha da sertleşti penis…
Kucağına oturdum ve penisini vajinama sürterek hareket etmeye başladım. “Bakireyim ama, ne yapacağız?” dedim. “Anal seks yaptın mı hiç?” dedi. Yalan söyledim, “Hayır yapmadım, yapmam da!” dedim. Beni ikna etti 😊 Ben kendi koltuğumda kapıya bakacak şekilde uzandım, o da arkamdan zorlukla yaklaştı ve anüsümü vajina sularımla ıslattı. Penisi anüse yavaş yavaş girdiğinde inlemeye başladım. Sonra aniden tamamen içime aldı. Gözlerimden yaşlar gelmişti. Bir süre öyle kaldıktan sonra ritmik bir şekilde hareket etmeye başladık. Çılgınca beceriyordu, durmaksızın, göbeği anüsüme çarparak. Parmaklarını emiyordum. Şap şap şap sesleri, o ilişkinin hazzı, acı, zevk, 20 dakika kadar hızlı ve yavaş şekilde devam etti. Daha sonra yaklaşırken, vajinamı da okşayarak, hem beni orgazm etti eline, hem de anüsümün içine boşaldı…
Öylece kaldı arkamda. İkimiz de nefes nefeseydik. Bir süre sonra toparlanıp, kıkırdıyarak giyindik. Bir sigara yaktı, “Muhteşemdin! Uzun süredir böyle bir ilişkiye girmedim!” dedi. Sonra kimse gelmeden biraz öpüşüp, tekrar penisini elime aldım, onu tekrar boşalttım. Sonra arkadaşları geldi. Yine resmi bir şekilde ayrıldık, beni evime bıraktı, teşekkür ettim.
Şimdilerde restorana çok sık gitmiyorum. Yani daha ilk seferde ilişkiye girdim onunla, yanlış düşünsün istemem hakkımda. Ama sürekli mesaj atıp arıyor beni, hoşlanıyormuş benden, sevgilim olmak istiyormuş. Açıkçası bence de hoş bir erkek, ben de isterim, ama biraz yalvarmalı, sonra kendimi yine kollarına bırakacağım 😍
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.