Zeynep, Moruk’un peşinden kaçıp geldi

Zeynep, Moruk'un peşinden kaçıp geldi

Benim adım Sinan ve 22 yaşındayım. Isparta’ya aslen köyden gelme biriyim. Çocukluğumü köyde geçirdim. Uzaktan akrabam olan Hacer teyze ve Mehmet Emin amca, beş çocuklu bir aileydi. Beş çocuğunun hepsi İstanbul’un Anadolu yakasında sütçülük yapıyordu. Hacer teyze, kocası ve kızı Zeynep ile köyde hayvancılık yapıyordu. Antalya’ya memur olarak atandıktan sonra, Zeynep’i başka bir köyden hayvan alıp satan bir adamla evlendirdiler. Adam yaşlı biriydi ve Zeynep 18 yaşındaydı. Adamın ailesi Zeynep’i istemiyormuş, ama her hayvan almak için köyümüze geldiğinde teyzemler ona yiyecek içecek verir ve zamanla Zeyneple yakınlaşır, ilişki yaşarlarmış. Teyzemler istemeyerek de olsa kızlarını vermek zorunda kalmışlar. Adam zenginmiş, nikah yapıp sade bir törenle evlenip gitmişler…

Geçen zamanla birlikte adam iflas etmiş, ailesi de Zeynep’e yardımcı olmamış çünkü zaten onu istemiyorlarmış. Onlar çaresiz kalmışlar ve teyzemin ortanca oğlu olan Kerem’in köyde yaptığı evde yaşamaya başlamışlar. Adam bizim köyümüzden herkese borcu olduğundan hatta babama bile büyük miktarda borcu varmış. Zeynep’ten başka geliri olmayan yaşlı adam hiç çalışmıyormuş, artık boşanma noktasına gelmişler. Ama bir çocuk olduğu için Zeynep boşanmaktan korkuyormuş. Zeynebin ailesi zaten boşanma taraftarı değilmiş, “Bu senin isteğindi!” diyorlarmış. Zeynep çaresiz kalarak Antalya’nın Aksu ilçesinde seracılık yapan halasının kızının yanına gelmiş…

Bir hafta önce telefonuma “Ben Zeynep, Ben Antalya’dayım ve moralim çok bozuk, buluşup konuşabilir miyiz?” diye bir mesaj geldi. Kabul ettim ve pazar günü buluşmaya karar verdik. Pazar günü arabama binip Aksu kavşağına geldiğimde “Geldim!” diye mesaj attım ve “Tamam, bekle!” diye cevap yazdı. Yaklaşık yarım saat sonra geldi. Arabadan inmeden içeriden ön kapıyı açıp “Buyur!” dedim. Zeynep’i 4 yıldır görmüyordum. Aynı yaşlardaydık ve ilk okulu birlikte okumuştuk. O zamanlar birbirimize aşıktık. Neyse, şimdi geldiğinde Zeynep’i gördüğümde çok şaşırmıştım, Zeynep çok güzel bir kadın olmuştu. Vücut ölçüleri mükemmeldi, 1.70 boyunda ve çok güzeldi. Elimi sıkıp tokalaştıktan sonra “Uzaklaşalım hemen, bizi görebilirler!” dedi. Haklıydı, küçük bir yer olduğu için yabancı bir araba dikkat çekerdi. Arabayı sürdüm ve Konyaaltı plajlarına doğru gittik…

Yolda bir büfeye uğrayıp kola almaya çalıştım, ama Zeynep “Bira alalım!” dedi. Ben içmediğimi söyledim ve ona iki bira aldım. Birkaç enerji içeceği ve su alarak arabaya geri döndük. Konyaaltı’na vardığımızda arabayı sahile yakın bir yere park ettim. Zeynep arabesk müzik açmamı istedi, oldukça dertli görünüyordu. Başladı anlatmaya. Açıkçası ben onu sadece cinsel ilişki için düşündüğüm için ne dediğini dinlemiyordum, sadece boş boş dinliyordum. “Dertlerimle seni sıkmak istemiyorum… Sana ne haber?” dedi. Ben de “Görüyorsun işte…” falan dedim. Zeynep’in kocasına olan sevgisi bitmiş gibi görünüyordu. Zaman çok geç olmuştu, açıkçası onun dertlerini dinlemekten sıkılmıştım ve “Gidelim!” dedim. Zeynep iki birayla sarhoş olmuştu ve birden dudaklarıma yapıştı, beni çok yakışıklı bulduğunu söylüyordu…

Hava yağışlı olduğu için sahil bomboştu. Film kopmuştu artık. Arabam minibüs tarzında olduğu için koltuğu yatırıp arka koltuğa geçtim, Zeynep’i de kollarından tutup çektim ve arka koltuğa oturttum. Konuşmuyorduk. Zeynep kapalı bir kadındı, başındaki eşarbı çıkardım ve saçlarını okşayıp dudaklarına tekrar yapıştım. Adeta bir vakum gibi öpüşüyorduk. Zeynep çok istekliydi, dudaklarımdan boynuma öpücükler konduruyor, neredeyse yalıyordu. Kulağını emdiğimde inlemeye başladı. “Geç kaldım” dedi, elleriyle yüzümü tutup “Beni becer!” dedi. Kafamı sallayarak “Tamam” dedim ve Zeynep’i soyunmaya başladım. O da beni soyuyordu. Bu arada birbirimizle öpüşüyorduk. Tamamen çıplak kaldığımızda Zeynep gerçekten harikaydı. Hemen içine gireceğimi düşünürken Zeynep bacaklarını omuzlarıma aldı ve temiz amına girdim. Tamamen traş etmiş ve tertemiz bir amı vardı. Amının temizliği için ona övgüler yağdırdım, “Senin için yaptım Sinan’ım, senin için ağızla beklemiyordum ama sen tam bir erkeksin, benim amımı yalıyorsun, beni becer sevgilim, kocam olarak sadece sen sik beni, yala!” diye gaz veriyordu…

Zeynebin amını yarım saatten fazla yaladım, içini dışını vakumladım, defalarca orgazm oldu.

Su akıyordu adeta. Böylesine bir zevki daha önce hiç tatmamıştım. Antalya’daki lise öğrencileri hakkında bilgisi olanlar bilir, genellikle sadece seksle meşgul olurlar, ancak bu deneyim bile onlardan daha önce hissetmedim. Belki onlarca bakire amcığı yalamış olabilirim, ama Zeynep gibi birini hiç görmedim. Zeynep, saçlarımdan tutup beni kendine çekerek penisimi kavradı ve okşamaya başladı. “Hiç yalamadım, ama bu penisini yalamak ve yutmak istiyorum. Gençlik yıllarımı yaşlı biriyi tercih ederek harcadım, seninle birlikte sevişmeyi öğrendim bugün, bu zevki sana borçluyum. Üç kez yalandan orgazm oldum, şimdi sıra bende, seni rahatlatmak için buradayım!” dedi ve penisimi yalamaya başladı. Tamamını ağızına alamıyordu, açıkçası benim penisim oldukça uzun ve kalındır. Eliyle penisimin dibinden tutarak adeta dondurma yalıyor gibiydi. Dayanamadım ve ağzına boşaldım. Gülerek, “Çocukların!” dedi ve parmaklarıyla taşan spermlerimi ağzına götürüp hepsini yuttu.

Sonra bana, “Sen uzan sevgilim!” dedi ve üzerime çıktı. Ata biner gibi penisimi tutup vajinasına soktu. İçeriye köküne kadar alarak çığlık atmaya başladı ve “Sevgilim bu ne biçim penis, karın olacak bir kıza acıyorum valla!” dedi. Önce yavaş yavaş, sonra hızlanarak üzerimde zıplamaya başladı. Yaklaşık yarım saat boyunca seviştikten sonra, “Boşal, fışkırt artık!” diye yalvarmaya başladı. Boşalmayı bilmiyordum. Zeynep, “Artık yoruldum!” diyerek üzerime yığıldı. Ben de penisimi vajinasından çıkararak, onu altıma aldım. Vajinasına sokmayı düşünürken birden anüsü aklıma geldi. Onu ters çevirip, belini ve omuzlarını yalamaya başladım. Sonra poposuna indim, iki elimle kalçalarını ayırarak anüs deliğine dilimi sokmaya başladım. “Neyi düşünüyorsun? Dayanamam!” dedi. “Kendini rahat bırak sevgilim!” dedim. “Tamam, ben de istiyorum, her yerimi siktirmek istiyorum sana, seni kaybetmekten korkuyorum çünkü, ama hiç yapmadım, acırsa, penisin çok büyükse dayanamam sevgilim!” dedi. “Bana bırak sen!” dedim…

Penisimi iyice tükürükleyip, vajinasından akan suları parmağımla alıp anüs deliğine sürdüm. Penisimin başını anüs deliğine sürttüğümde inleyerek, “Sevgilim canım, sıkıntı çekse de istiyorum, o penisini anüsüme sok, kökleyelim hadi sevgilim, canımm, bir tanem!” diye inliyordu. Birden sokunca irkildi. Vazgeçip çıkartacağını düşünürken, “Ben ne acılara dayandım ki, bu zevk dolu acı mı beni korkutacak? Sok sevgilim, köklemeye devam et!” diye inliyordu. Yavaş yavaş tamamını anüsüne soktum. Artık zevk alıyor, inlemeleriyle zevkten çıldırıyordu. “Yıllardır seni arzuladım, şimdi içimdesin, hiç çıkarma, doyasıya sik, beni doyur sevgilim!” diyordu. Zeynep’in anüsünü 20 dakika boyunca durmaksızın siktim ve sonunda anüsüne boşaldım.

İçinde bir süre bekledikten sonra yavaş yavaş çıkartıp ağzına uzattım. Sütyeniyle penisimi sildikten sonra yalamaya başladı. Gülerek sohbet ederken penisimi yalıyordu ki telefonum çaldı. Zeynep’in halasının kızı Gülsüm arıyordu. Nerede olduğunu sordu ve acele gelmesini söyledi. Zeynep, penisimi yalayarak ona cevap verdi. Halasının kızı da, “Senin ağzında ne var, ne yiyorsun?” dediğinde, “Dondurma aldım, onu yalıyorum!” dedi ve güldü. “Bu havada dondurma yemek hasta olmana sebep olur!” dedi. Zeynep ise, “Bu dondurma beni rahatlattı, içimdeki ateşi aldı! Tamam, birazdan geliyorum!” diyerek konuşmayı sonlandırdı. Penisime öpücükler kondurarak, “Bugünlük bu kadar, ama artık ona bir daha vajinamı siktirmem, sen benim biricik sevgilimsin, her gün seninle olacağız!” diyerek doğruldu ve giyinmeye başladı. Ben de giyindikten sonra, onu Aksu’ya geri bıraktım ve Antalya’ya döndüm.

Eve varınca hemen banyoya girdim ve duşumu aldım. Banyodan çıktığımda telefonuma baktım, Zeynep’ten mesaj gelmişti. Bir sonraki buluşmamızın gününü sordu ve bir sürpriz yapacağını yazdı. Sürprizin ne olduğunu sorduğumda, “Söylersem sürpriz olur mu?” diye bir mesaj attı. Merak ediyorum, bakalım sürprizi neymiş 🙂

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın